YEME BOZUKLUKLARI

  1. Anoreksiya Nervoza
  2. Bulimia Nervoza
  3. Pika
  4. Ruminasyon (Geri Çıkarma Bozukluğu)
  5. Yeme Bozukluklarında Risk Faktörleri

ANOREKSİYA NERVOZA NEDİR?

 

Anoreksiya nervozanın temelinde yoğun bir kilo alma korkusu yatar. Ve buna düşük bir vücut ağırlığının korunmasının bile reddedilmesi eşlik eder. En riskli yaşlar 14-15 yaşlardır. 10 kat daha fazladır. Çok düşük kalorili yemekleri tercih ederler. Sosyal ilişkiler zayıftır. Kadınlarda

en az üç defa üst üste adet olamazlar. Erkeklerde ergenliğe girme döneminde sıkıntılar yaşanır. Saçlarda dökülme tiroit yavaşlamaları, sık sık tansiyon düşmesi görülür. Kişi normal kilosunun %85 altındadır. Sosyoekonomik düzeyi yüksek ailelerde daha sık görülür.

Tedavide amaç irrasyonel düşünceleri rasyonel hale getirmektir. Psikoterapi vazgeçilmezdir, aile ile işbirliği ve ailenin tedaviye bakış açısı, katılımı son derece önemlidir.

En yaygını Bilişsel Davranışçı Terapidir. İleri düzeydeki hastalar yatarak tedavi edilmelidir. Bu hastalığa OKB, duygu durum bozukluğu eşlik edebilir.

Anoreksiya nervozanın iki türü vardır. Kısıtlayıcı tipte yemek miktarını azaltmaya yönelik çaba söz konusudur, kalori alımı denetlenir. Bazen diğer insanların önünde yemek yemekten kaçınır, çok yavaş yemek yer ve yemeklerini çok küçük parçalara ayırarak yavaş biçimde yiyebilirler. Tıkanırcasına yeme, çoğu insanın aynı süre içerisinde ve aynı koşullar altında yiyebileceğinden çok daha fazla yemeği denetimsiz bir şekilde tüketmedir. Bu tıkanırcasına yemeyi çıkarma, yani yenilen yemeği bedenden dışarı atma davranışları izleyebilir. Çıkarma olmadan başvurulan diğer ödünleyici davranışlar arasında da aşırı egzersiz ve oruç tutma sayılabilir.

 

BULİMİA NERVOZA NEDİR?

 

Bulimia Nervoza, tıkanırcasına yeme ve kilo alımını önleme çabasıyla kendi kendini kusturma ve aşırı egzersiz gibi uygunsuz davranışlar ile tanımlanır. Bulimia tipik olarak, ince olma isteğinin motive ettiği yeme kısıtlamalarıyla başlar. Bu ilk

aşamalarda kişi diyet yapar ve düşük kalorili yemekler yer, ancak zamanla, önceki kısıtlama kararı aşınır ve kişi patates kızartması, pizza, pasta, dondurma ve çikolata gibi ‘yasak yemekler’i yemeye başlar. Tıkanırcasına yemeden sonra, iradenin yıkılışını kontrol etme çabasıyla, kusmaya, perhiz yapmaya, aşırı egzersiz yapmaya başlarlar. Bulimia hastası bu durumdan tiksinse de bu örüntü varlığını sürdürür. Tipik başlangıç yaşı 18-19 yaş arasıdır.

Bulimianın birçok hasta için bedeli yüksektir. Yüksek yemek faturaları mali zorluklar oluşturabilir ve hastalar bazen çareyi yemek çalmakta bulabilir.

 

 

PİKA NEDİR?

 

Bir aydan uzun süreyle kil, toprak, çamur, saç, taş, kül, kağıt gibi besin değeri olmayan maddelerin devamlı bir şekilde yenilmesi alışkanlığıdır. Halk arasında daha çok toprak yeme olarak bilinir. Çocuklukta başlar. 3-13 yaş aralığında rastlanır. Ergenliğe doğru azalır. Sağlık sorunlarına neden olabilir, mide delinmesi, bağırsakta tıkanma gibi…

 

 

Aile önemli bir faktördür. İhmal, reddedilme gibi davranışların pekiştirilmesi hastalığı tetikleyen nedenlerden biri olabilir.

Çoğu zaman yeme bozuklukları düzeltildiği ve eksik olan mineral ve besinler yerine konulduğu zaman bu durum ortadan kalkar.

 

RUMİNASYON BOZUKLUĞU (GERİ ÇIKARMA BOZUKLUĞU) NEDİR?

 

Ruminasyon bozukluğu bebeklik döneminde ve zihinsel engelli kişilerde daha sık görülen bir yeme bozukluğudur. Yiyeceklerin yutulduktan sonra tekrar ağza getirilmesini ve yeniden yutulmasını içerir. Ancak bu durum anoreksiya, bulimiya veya tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi başka bir yeme bozukluğundan kaynaklanmamaktadır. Yiyecekler bulantı veya öğürmeden ağız içine geri getirilir ve bu durum kasıtlı olmayabilir. Gıda tükürülürse ya da kişi davranışı önlemek için önemli ölçüde daha az besin tüketirse bu yeme bozukluğu yetersiz beslenmeye neden olabilir. Çok yaygın değildir.

 

 

YEME BOZUKLUKLARINDA RİSK FAKTÖRLERİ

 

Cinsiyet Faktörü

 

Cinsiyet faktörü açısından ele alındığında, yeme bozukluklar kızlarda erkeklere göre 8-12 kez daha fazla görülmektedir. Bunun sebebi olarak genç kızların özellikle ergenlik döneminde yaşadıkları bedensel değişim gösterebilir.

Aile Faktörü

 

Aile yapılarını ele aldığımızda, aile işleyişi açısından yeterli doyum sağlanamayan ilişkilerin varlığının kişiyi bu bozuklukları göstermeye eğilimli hale getirebileceği belirtilmektedir.

Yeme bozukluğu olan bireylerin ailelerini daha az empatik, daha az destekleyici ve daha sorunlu olarak buldukları gözlemlenmiştir.

Sosyo-Kültürel Fakörler

 

Toplumun zayıflıkla ilgili normlarının yeme bozukluğunda çok önem taşıdığı

gözlemlenmiştir. Zayıf olmakla ilgili toplum baskısının risk faktörü olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığı belirtilmiştir.

Psikolojik Faktörler

 

Özellikle bebeklik ve çocukluk dönemlerindeki beslenme zorluklarının daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan yeme bozukluğuyla bağlantısı olduğu araştırmalar ile belirtilmiştir.

 

 

Psikolojik Danışman Beyza Kurt

 

Kaynakça

 

Butcher, J. N., Mineka, S., & Hooley, J. M. (2013). Anormal psikoloji. İstanbul: Kaknüs Yayınları.

SİYEZ, D. (2006). Yeme bozukluğu olan çocuklar ve ergenler etiyolojisi ile ilgili uygulama, müdahale, değerlendirme ve tedavi. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi , (20), 21-27.


Size nasıl yardımcı olabiliriz?